Dil ve Konuşma Terapisi

DİL VE KONUŞMA TERAPİSİ

Belirli sesleri çıkarmakta güçlük çekilmesi, konuşma hareketlerini planlamakta veya koordine etmekte sorun yaşanması gibi iletişim bozukluklarında hayati bir alan olan dil ve konuşma terapisi, bireylerin iletişim becerilerini geliştirmeyi ve bozuklukları tedavi etmeyi amaçlar. Konuşma sesi bozuklukları, akıcılık bozuklukları, gecikmiş dil ve konuşma bozuklukları, motor konuşma bozuklukları, nörojenik edinilmiş dil bozuklukları, ses bozuklukları gibi tanılar için tedavi programı oluşturur ve bireyin etkili iletişim kurmasını hedefler. Bu sayede sosyal yaşamdaki iletişim becerilerini geliştirmede önemli bir rol oynar.

Konuşma Sesi Bozuklukları nelerdir?

Konuşma sesi bozuklukları çocukların konuşma gelişiminde gecikme veya konuşma anlaşılırlığında güçlük olarak tanımlanmaktadır. Konuşma ses bozuklukları arasında motor-nörolojik bozukluklar, yapısal anormallikler ve duyusal-algısal bozukluklar, artikülasyon (sesletim) bozukluğu ve fonolojik (sesbilgisel) bozukluklar konuşma sesi bozukluklarıdır. Konuşma sesi bozukluğu bulunan çocukların konuşmaları ebeveynlere şirin gelse de bu problem okul çağında devam ettiğinde akran zorbalığına ve çeşitli akademik problemlere yol açmaktadır. Bu nedenle konuşma sesi bozukluğu fark edilen çocuklarda okul çağı beklenilmeden bir dil ve konuşma terapisti ile görüşülmeli ve zaman kaybedilmeden terapi programı oluşturulmalıdır.

  1. Artikülasyon Bozukluğu

Artikülasyon, konuşmada yer alan çeşitli organların belirli bir düzen içinde ve birbiri ardına uyumlu hareket etmesiyle konuşma sesi birimlerinin şekillendirilmesidir. Artikülasyon sorunları, bireyin konuşma seslerinin motor üretiminde güçlük çekmesi veya sesleri yanlış üretmesidir. Bu durum konuşmanın anlaşılırlığını etkilemektedir.

  1. Fonolojik (Sesbilgisel) Bozukluklar

Fonoloji, bir dilde kullanılan konuşma seslerinin birleştirilmesiyle ilgili kuralları inceler. Fonolojik gelişim ise bu fonotaktik kuralları edinerek yetişkin bireyin konuşma özelliklerini edinme anlamına gelmektedir. Fonolojik gelişim her çocukta aynı olmamakla birlikte belli bir yıl içinde tamamlanarak yetişkin konuşma özellikleri kazanılır. Fonolojik bozukluğu olan çocuklarda bu gelişim sürecinin uzaması söz konusudur. Bu bozukluğa sahip kişilerde çeşitli konuşma seslerinin yer değiştirilmesi, düşürülmesi, sözcük öbeklerinin karışması ya da hatalı kullanımı görülmektedir. Aynı zamanda, heceler ve sözcükler içindeki seslerin sıralanma ve seçilme hatalarını da içerir. Bu hatalar tutarsızlık gösterebilir, örneğin bir kelimede bir sesi üretirken bir başka kelimede aynı sesi yanlış üretebilir. Bu nedenle fonolojik bozukluğu olan çocukların konuşmasının anlaşılması son derece güçtür.

Akıcılık Bozuklukları nelerdir?

Akıcılık bozuklukları, kekemelik ve hızlı-bozuk konuşma olarak tanımlanan sorunlardır. Kekemelik, konuşma sırasında kişinin konuşma akışını bozacak bir düzeyde ses ya da hece tekrarları, bloklar ve uzatmaların meydana geldiği bir akıcılık bozukluğu türüdür. Hızlı-Bozuk Konuşma ise uygun olmayan konuşma hızıyla karakterize olan bir konuşma akıcılığı sorunudur. Akıcılık bozukluğunda bireye uygun terapi yöntemi uygulayacak uzman dil ve konuşma terapistleridir. Akıcılık bozukluğu şüphesi duyan kişilerin ya da ebeveynlerin dil ve konuşma terapistine başvurmaları ve zaman kaybetmeden terapi planı oluşturmaları önerilmektedir.

 

  1. Kekemelik

Kekemelik konuşma hızını ve ritmini etkileyebilecek tekrarlamalar (sesler, heceler, kelimeler, ifadeler), ses uzamaları, bloklar ile karakterize edilen konuşma akıcılığının bozulmasıdır. Bu aksaklıklara fiziksel gerilim, olumsuz reaksiyonlar, ikincil davranışlar ve seslerden, sözcüklerden veya konuşma durumlarından kaçınma eşlik edebilir. Kekemelik, okul, iş veya sosyal etkileşimlerde sorunlar yaratabilir.

  1. Hızlı bozuk konuşma

Uygun olmayan konuşma hızıyla karakterize olan konuşma akıcılığı sorunudur. Bozulmuş, eksik, yanlış sesletilen sözcüklerin de görülebildiği hızlı bozuk konuşmaya sıklıkla kekemelik, sesletim sorunları, dikkat eksikliği-hiperaktivite, öğrenme sorunları, pragmatik hatalar eşlik edebilir.

Gecikmiş Dil ve Konuşma Bozuklukları nelerdir?

Çocuğun konuşması konuşma gelişimi açısından beklenenden yavaş ya da çok geri ise gecikmiş konuşma olarak adlandırılır. Gelişim dönemlerine göre çocuğun 12-18 ay arasında, ilk kelimeleri kurması, 24. aydan itibaren cümle düzeyinde konuşması beklenir. Normal gelişim gösteren bir çocuğun 2 yaşında ünlü seslerin tamamının edinmesi; 4 yaşında ise bir yetişkine benzer konuşması beklenmektedir. Konuşma gecikmesinin nedenleri arasında otizm, işitme kayıpları, prematüre doğum, motor gelişim geriliği, genetik bozukluklar, ailede gecikmiş dil öyküsü, zeka geriliği ve bunlara ek olarak çevresel koşulların etkisi (uyaranların az olması, ailenin yanlış tutumları gibi) sayılmaktadır. Bahsedilen durumlarda gecikme ya da problem görülmesi durumunda dil ve konuşma terapistine başvurulmalı ve zaman kaybetmeden terapi planı oluşturulmalıdır.

Motor Konuşma Bozuklukları nelerdir?

  1. Dizartri

Dizartri, merkezi sinir sistemi veya çevresel sinir sistemi ya da her iki sistem hasarına bağlı olarak gelişen; konuşma düzeneğindeki kas kontrolünde anormallik, koordinasyon bozukluğu, paralizi veya zayıflık sonucu konuşmanın respirasyon, fonasyon, artikülasyon, rezonans ve prozodik özelliklerinin birinin ya da birkaçının etkilendiği bir motor konuşma bozukluğudur.

  1. Apraksi

Edinilmiş Konuşma Apraksisi fonetik ve prozodik bileşenlerin etkilendiği normal konuşmayı sağlayan hareketleri yönlendirmek için gerekli olan sensorimotor komutları planlamanın veya programlamanın yapılamamasıdır.

  1. Çocukluk Çağı Konuşma Apraksisi

Çocukluk çağı konuşma apraksisi (ÇÇKA), nöromüsküler eksiklikler olmadan konuşmanın altında yatan hareketlerin hassasiyetinin ve tutarlılığının bozulduğu motor konuşma bozukluğudur. ÇÇKA, bilinen nörolojik bozukluğun bir sonucu olarak veya sebebi bilinmeyen ve nörolojik problem olmadan ortaya çıkabilir.

Nörojenik Edinilmiş Dil Bozuklukları nelerdir?

  1. Afazi

Afazi, beyinde dil açısından baskın hemisferin kortikal ve subkortikal bölgelerini yaygın biçimde etkileyen edinilmiş beyin hasarı (inme, travma gibi) sonucunda dil sembollerini formüle etme ve yorumlama sürecindeki bir kayıp ya da hasarın olması şeklinde tanımlanan nörojenik edinilmiş bir dil bozukluğudur. Afazide, dille ilgili dört ana alanda bozulmalar gözlenebilir. Bunlar: ifade edici dil, alıcı dil, yazma, okumadır.

Afazili bireyin tedavisinde erken müdahale bireyin yaşam kalitesini artırmak için son derece önemlidir. Afazi hastaları için terapi, hastaya özel olarak planlanmaktadır. Terapilerde, bireyin kendine güven duygusunu artırmak; çevresiyle mümkün olan en üst derecede iletişimde bulunma potansiyelini ortaya çıkarmak amaçlanır.

Ses Bozuklukları nelerdir?

Bireyin ses kalitesinin, perdesinin, rezonansının ve şiddetinin benzer yaş, cinsiyet, kültürel geçmiş ve coğrafik yerleşimdeki bireylere göre farklılaşmasına ses bozukluğu denir. Ses bozuklukları çeşitli sebeplerle olabilmektedir. Çeşitli hastalıklar, ses suiistimal eden konuşma alışkanlıkları (yüksek sesle konuşmak, bağırmak, sık sık boğaz temizlemek gibi), tıbbi sebepler, alışkanlıklar (alkol, sigara tüketimi) ya da nörolojik bozukluklar ses bozukluklarının en önemli nedenleridir.

Ses bozukluğunun altında yatan problemin tıbbi tanılanması KBB hekimleri tarafından yapılmaktadır. Mevcut sorunun kaynağının tespit edilmesi sonrası birey için uygun olan medikal tedavi, cerrahi müdahale ya da ses terapisi yöntemlerinden biri ya da birkaçı seçilerek tedavi süreci başlar. Bu süreçte Dil ve Konuşma Terapistleri ses terapilerini gerçekleştirmektedirler. Bazı ses hastalıklarının tedavisinde ses terapisi tek başına yeterli olurken, bazı durumlarda ek medikal tedavi ya da cerrahi müdahale sonrası-öncesi terapi eğitimi verilmesi gerekmektedir.

ODYOLOJİ – İŞİTSEL REHABİLİTASYON

İşitsel rehabilitasyon; işitme kayıplı bireylerin yeterli alıcı ve ifade edici iletişim becerilerinin geliştirilmesi için gerekli olan prosedür ve hizmetleri kapsamaktadır. İşitsel rehabilitasyon, işitme kaybına bağlı olarak gelişiminde ortaya çıkan kısıtlılıklardan korumak ve kısıtlılıkları minimuma indirebilmek için işitme kayıplının yeteneklerini geliştiren etkileşimli bir süreçtir. İşitsel rehabilitasyonda bireylerin işitsel algı becerilerini kullanarak yaşıtları düzeyinde dil ve konuşma becerisi geliştirmeleri, iletişim becerilerini geliştirerek günlük yaşamda kullanmaları, okuduğunu anlama ve okuma yazma becerilerini geliştirmeleri, temel matematik becerilerini kazanmaları, akıl yürütme becerilerini geliştirmeleri amaçlanmaktadır. İşitsel rehabilitasyon bireyin işitme cihazı ya da koklear implant kullanımı ile başlamaktadır.

0 Comments

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

©2025 GulumsePsikoloji.com

Log in with your credentials

Forgot your details?