Kurucumuz Uzm. Psk. Sümeyra Aydıner Çetinkaya’nın Aile Eğitim kitabına aşağıdaki linklere tıklayarak ulaşabilirsiniz…
Çocuklara Sağlıklı Sınır Koyabilme
Öncelikle çocuklarımıza sınır koymanın öneminden bahsedelim. Evet, çocuklarımıza sınır koymalıyız. Üç yaşından itibaren ufak sınırlamalarla buna başlamamız gerekmektedir. Erken yaşta sınır koyamadığınızda, çocuklarınız ergenlik çağında sizi dinlemeyecektir. Peki, sınırları sağlıklı bir şekilde nasıl koyabiliriz?
Ebeveynler sınır koymaya çalışırken genelde birçok hata yaparlar. O nedenle çocuklarına söz geçirememeye devam ederler. Örneğin; “Böyle yaparsan bugün televizyon izleyemezsin!” Bu bir tehdittir. Peki, cümleyi nasıl kurmalıyız?…
Çocukların Olumlu Davranışlarını Motive Etme
Çocuklarda davranış oluştururken dikkat etmemiz gereken bir diğer nokta da onların olumsuz davranışlarını görmezden gelmek ve olumlu davrandığı anları fark edip motive etmemizdir. Motive etmekle neyi kastediyoruz?..
Olumlu anlamda o davranışı pekiştirmek. Yani sözel ve davranışsal ödüller. Örneğin; “Aferin, böyle davranarak beni çok mutlu ettin,” demek, yanağına öpücük kondurmak…
Çocuğa Model Olma
Ebeveynlerin nasıl oturup kalktığı, hal ve hareketleri, ağzından çıkan kelimeler, kendilerine nasıl davrandıkları…
Çocuklar tüm bunları model alır. Özellikle erkek çocuklar babayı, kız çocuklar ise anneyi model almaktadır. O nedenle çocukta bir davranış sorunu görüyorsak önce kendimizi sorgulamalıyız.
Acaba ben de aynı hatalı davranışı yapıyor muyum?
Çocukla Sağlıklı İletişim Kurabilme
Sağlıklı ilişkilerin temelinde sağlıklı iletişim yatmaktadır. Sağlıklı iletişimin ilk koşulu ise etkin dinlemedir. Etkin dinleme, beden dili ve mimikler yardımıyla çocuğa onu can kulağıyla dinlediği yansıtılarak, tamamen ona odaklanılarak dinlemedir. Ebeveynler tüm meşguliyetlerini bir kenara bırakmalı, çömelip çocuğun göz hizasına gelmeli ve yalnızca ona odaklanarak dinlemelidirler.
Empati, etkili iletişimin bir diğer önemli unsurudur. Empati, kişinin kendini karşısındakinin yerine koyup onun bakış açısıyla dünyaya bakabilmesidir. Çocukla aynı boy hizasına gelmek, onunla empati kurulduğunu gösterir.
Tırnak Yeme Sebepleri Nelerdir?
Tırnak yeme problemi yaşayan çocuklar, aşırı stres, baskıcı anne baba, ilgi ve sevgi eksikliği, kardeş kıskançlığı ya da ailede başka tırnak yiyen birinin varlığı gibi birçok nedenden ötürü tırnaklarını yiyebilir.
Çocuğun tırnak yemeye başladığı ilk zamanlar çok önemlidir. Bu ilk evrede eğer bu davranış görmezden gelinirse alışkanlık haline gelmeden ortadan kalkması daha olasıdır. Çünkü genelde tırnak yeme davranışı ilk etapta dikkat çekme ihtiyacıyla başlar.
Çocuğunuz Öfkeli ve Saldırgan mı?
Öfke, istenmeyen bir durum karşısında gösterilen doğal bir duygudur. Fakat aşırıya kaçtığı zaman kişinin kendisini ve etrafındakileri rahatsız edecek düzeye gelmektedir.
Çocuklarda öfke altında yatan birçok sebep vardır. Bunlardan en yaygını, ebeveynin çocuğuna gergin ve öfkeli bir tutumla yaklaşmasıdır. Ebeveynini model alarak büyüyen çocuk, öfkeli ve saldırgan davranmayı öğrenmektedir.
Kardeş Kıskançlığı
Bir çocuk evin tek odak noktasıyken kardeşi doğduğunda eve başka bir ilgi odağı dâhil olur ve ilk çocuğunuzun dünyası altüst olur.
Mizaç olarak kıskanç yapıya sahip çocuklarda kardeş kıskançlığı daha yoğun yaşanmaktadır. Çünkü doğuştan bencilliğe ve kıskançlığa yatkın bir yapıya sahiplerdir ve muhtemelen erişkin olduklarında da eşini, sevgilisini kıskanmaya devam edecektir.
Çocuklukta Korkular
Korku, her çocukta var olan olağan bir duygudur. Yaşamın ilk yıllarında çocuklar anneden ayrılma korkusu yaşamaktadır. Sonraki yıllarda karanlıktan, hayvanlardan, palyaçolardan korkabilmektedirler. Fakat bazen korkular çok yoğun yaşandığında, çocukların günlük yaşantısını olumsuz etkilemektedir. Burada kaygı bozukluğundan bahsedebiliriz.
Korku öğrenilen bir duygudur. Örneğin, annesinin kedi görüp çığlık attığını gören bir çocuk, kedinin korkulması gereken bir varlık olduğunu öğrenir ve kedilerden korkmaya başlar.
Çocuklukta Özgüven Problemi
Çocuklardaki çekingenlik, kendini ve ebeveynlerini rahatsız edecek düzeydeyse çocukta özgüven probleminden bahsedebiliriz. Doğuştan getirdiğimiz bazı özelliklerimiz vardır. Bunların geneline mizaç deriz. Bazı insanlar çekingen bazısıysa girişken bir yapıya sahip olabilmektedir. Önemli olan çekingenliğin boyutudur. Özgüven sorunu, kişinin hayatını olumsuz etkileyecek düzeydeyse artık yardım alma vakti gelmiş demektir.
Özgüven probleminin altında, hatalı anne baba tutumları da yatmaktadır. Aşırı koruyucu anne baba tutumuyla büyütülen çocuklarda özgüven sorunu söz konusudur.